26 Mayıs 2012 Cumartesi

Scamander (Under Development Amphibian Vehicle)


Scamander; Yunan mitolojisinde Nehirlerin Tanrısı olarak geçiyor.. Artık son teknoloji harikası amfibik bir araca ismini veriyor..


 Scamander 2008 yılında ilk kez otomotiv dünyasına bomba gibi düştüğünde bu özel aracı tanıtan isim Evo dergisi editörü  Harry Metcalfe  idi. Şimdi yine onun özel incelemesinde bu aracın daha gelişmiş haliyle karşı karşıyayız ve daha fazla ayrıntıya değinebiliyoruz.


 İngilteri merkezli butik kompakt spor otomob üreticisi TVR'nin sahibi Peter Wheeler tarafından bizzat geliştirilen araç, kaputunun altındaki 3 litrelik V6 motorla 300 hp güç çıkışı sağlıyor. 0-100 hızlanmasını yaklaşık 8 saniye içerisinde gerçekleştiren bu olağan dışı aracın son sürati ise 120 mph (192 kmh).


 Dağ, taş, tepe ve hatta önüne çıkan su kütlelerini bile engelden saymayan Scamander henüz yapımcısının ellerinde bir oyuncak ve bazı eksik-gedik noktaları var;


- Motor suda çalışabilmesi için tamamen izole edilmiş durumda, yalnızca aracın üst kısmında bir hava girişi mevcut. Bunun sonucunda 3 litre V6 gibi görece büyük motoru soğutmak için çokça gürültü çıkaran fanlar kullanılmak zorunda kalınmış.


- Normal yollarda bile kabin içerisine motordan, fanlardan ve farklı gövde yapısından ötürü çok fazla gürültü geliyor.


- Ebat olarak büyük olsa da yalnızca 2 kişinin seyahat edebileceği bir araç.


 Amfibik olmasının sağladığı imkanlar yukarıda sıraladıklarımı önemsiz kılıyor. Karada sizi istediğiniz noktaya yüksek süratlere bile çıkarak ulaştıran bu araç sayesinde önünüze bir su kütlesi çıktığında onu aşabilmek, tarifi zor bir duygu olsa gerek..


 Fazla söze gerek yok, işte Harry Metcalfe'nin incelemesi, işte Scamander !


---------------------------------------------------------------------------------------

20 Mayıs 2012 Pazar

BMW 3-Series Touring


 Bavyeralı otomotiv devinin sportif sürüş özellikleri ve premium görünümü bir arada sunduğu en popüler modeli olan 3-Serisi, F30 kodlu yeni platformunda station wagon gövde yapısına kavuştu.


 328i, 330d ve 320d olarak 3 farklı modeli sunulan Touring modelinin farkı 495 litrelik bagaj hacmiyle ortaya çıkıyor. Sunduğu bagaj hacmi açısından A4 Avant, C-Sınıfı Estate modelleriyle kıyaslandığında kafa kafaya gelen 3-Serisi Touring, bu bağlamda rakiplerine koz vermiyor.


 Sedan modeline göre toplamda 97mm daha uzun olan araç, 50mm daha fazla aks açıklığı ile arka yolculara daha fazla diz ve baş mesafesi sunuyor. Sedan modelin arka bölümünü yeteri kadar büyük bulmayan 3-Serisi severler için her zaman tercih edilebilecek iyi bir seçenek.


 Motorların neredeyse hepsinde* TwinPower Turbo teknolojisine yer veren BMW'nun model-motor eşleşmeleri şu şekilde;


 328i  : 2-litre, 4 silindir, 180 kW/ 245 hp
 320d : 2-litre, 4 silindir, 135 kW/ 184 hp
 330d : 3 litre, 6 silindir, 190 kW/ 258 hp


Hali hazırda siparişi verilebilen ve yakında yollarda görebileceğimiz 3-Serisi Touring için 34.000 €  başlangıç fiyat etiketine sahip 316d den itibaren artarak devam eden bir fiyat listesi belirlenmiş.


* 320i, 316d ve 318d modelleri güç çıkışları azaltılmış modeller olarak yer almaktalar.

23 Mart 2012 Cuma

Subaru BRZ / Toyota GT 86 / Scion FR-S (2013)

 Herkesin kolaylıkla erişebileceği bir bütçede, büyük motorlu spor otomobiller kadar yakıt tüketmeyen ve bu gibi kısıtlayıcı özelliklerine rağmen sportif sürüş vaad eden, otomobil severlerin kalbinde ayrı bir yere sahip olan Toyota Supra'nın devamı niteliğindeki bu otomobiller yıllar süren geliştirmeler sonucunda son halini aldı.

 2012 Detroit Auto Show'da seri üretim haline en yakın versiyonları tanıtılan Toyota-Subaru ortak yapımı compact spor otomobil BRZ/GT 86/FR-S çok yakın zamanda aramızda olacaklar...

 İki Japon otomotiv devinin motor teknolojilerinin sınırlarını zorlayarak ortaya çıkardığı bu efsane otomobilde 'boxer' denilen silindirlerin yatay ve karşılıklı olarak konumlandırıldığı özel bir motor mimarisi tercih edilmiş. 1998 cc hacmindeki 4 silindirli motor 7000 d/dk 200 beygir maksimum güc çıkışına ve 6600 d/dk 205 Nm maksimum torka ulaşıyor. Bu değerler ilk bakışta bir çok otomobille karşılaştırdığınızda etkileyici gelmeyebilir ancak son sözü dünyaca ünlü yarış pistlerindeki tur zamanları söyleyecek...

 Maksimum hızın 220 km/sa biraz geçik olduğu belirtilen otomobillerin asıl amaçlarının ne olduğu daha net bir şekilde anlaşılıyor; arkadan çekiş sistemine yer verilen bu otomobillerde aracı kolaylıkla kaydırarak virajlara girmek, sadece 1200 kg ağırlındaki bu otomobili bir kaç saniye içerisinde 100 km/sa hıza çıkarabilmek ve tüm bunları görece ekonomik bir bütçede gerçekleştirebilmek kullanıcıların asıl ilgisini çeken noktalar..


İç mekanda artık günümüzde olmazsa olmaz mertebesine erişmiş büyük ekranlı bir navigasyon-infotainment sistemine yer verilmiş. Fotoğraflardan gördüğümüz kadarıyla kaliteli ve yumuşak plastiklerin kullanıldığı iç mekanda kırmızı dikişli işlemeler, deri direksiyon simidi ve koltuklar, aluminyum parçalar ve pedallar sportif görünümü artıran diğer unsurlar.

 Bu yazıyı yazdığım sıralarda son gelişmelere göz atarken bu 3 kardeş otomobilin ABD'de 25.000$ başlangıç fiyatından satışa sunulacağına dair haberi gördüm, buradan sizlere aktarmış olayım..



22 Mart 2012 Perşembe

Mercedes-Benz GLK-Class (2013)

 Mercedes-Benz'in compact SUV sınıfındaki temsilcisi GLK-Class, özünde, ana hatlarında çok fazla değişikliğe gidilmeden 2013 model yılı için yenilendi. Yeni B-Class ve makyajlanmış C-Class da gördüğümüz gibi daha kaslı bir ön görünüme kavuşan GLK'da Alman üreticinin hem keskin hatlara hem de oval hatlara bir arada yer verdiği bu ağır başlı tasarım artık klasik haline geldi.

 Mercedes-Benz'in ezeli rekabet içinde olduğu rakipleri Audi ve BMW kadar modern çizgilere yer vermemesi, otomotiv dünyasından sert eleştrilere maruz kalmasına neden oluyor. Buna rağmen son sözü Mercedes'in klasik tasarım çizgisine ve ağır başlılığına değer veren kullanıcılar söylüyor, satış rakamları rakipleriyle kafa kafaya seyrediyor.


 İç tasarımın ana unsurlarını 3 bölmeli gösterge tablosu, spor modellerinden aşina olduğumuz hava kanalları, teknolojinin son nimetlerini kullanan gelişmiş araç içi bilgi-eğlence sistemi ve  direksiyonun arkasına konumlandırılmış pedal-shifter'larla da kontrol edilebilen vites kolu oluşturuyor.         

 Mercedes'in E-Class'da da kullandığı koldan vites kendine has özellikleri, avantajlarının yanında dezavantajlarının da olduğu bir tercih. Beraberinde getirdiği bazı alışılmamış yönleri var; silecek kolu direksiyonun sol kanadına alınmak zorunda kalınmış ve farların kontrol ediliği kol yine solda ancak bu kez daha aşağıda yer almış. Bunlarla birlikte orta konsolda içerisine bir çok ıvır zıvır koyabileceğiniz geniş bir hazneye yer verilmiş.

 Aracın iç tasarımındaki ayrıntılara çok takılmadan insanların bu otomobilleri tercih etmelerindeki temel sebebe, kaputun altında yatan mühendislik harikası motorlara gelelim;
  6 dizel ve yalnızca 1 benzinli motor seçeneğine yer verilen GLK'da, artan petrol fiyatları ve sürekli tutturulmaya çalışılan AB egsoz emisyon değerlerinin Avrupalı üreticileri turbo-dizel konusunda ne kadar uzman hale getirdiğini gözler önüne seriyor.
 - GLK 250 BlueTEC 4MATIC belkide dünyanın en güçlü 4 silindirli turbo-dizel motoru ünvanını alacak kadar güçlü; 204 beygir (150kW)'lık gücü 2143cc hacimli motordan alıyor. Ortalama yakıt tüketimi bu büyük hacime ve yüksek performansa'a rağmen 6.1-6.5 lt/100km seviylerinde kalmayı başarabilmiş. 


-  GLK 220 BlueTEC 4MATIC Euro6 emisyon normlarını tutturarak 'görece' yüksek motorlu taşıtlar vergilerinden kurtulmanıza olanak sağlıyor.

- Dizel motor seçeneklerinin en güçlüsü 6 silindrili GLK 350 CDI 4MATIC BlueEFFICIENCY 620 Nm gibi son derece yüksek bir maksimum tork sunuyor.

- Bizim ülkemiz gibi pazarlara hitap etmesi kuvvetle muhtemel modeller olan GLK 200 CDI BlueEFFICIENCY ve GLK 220 CDI BlueEFFICIENCY yukarıdaki motor seçeneklerinde standart olarak sunulun 4MATIC 4x4 özelliğine sahip değiller. Arkadan çekiş olan bu modellerin yakıt tüketim değerleri ve CO2 salınımları daha düşük.

- 4MATIC modellerde standart olarak sunulan 7G-TRONIC PLUS otomatik şanzımanın haricinde, düşük model seviyelerinde standart 6 ileri manuel vites ve 6 ileri otomatik vites seçeneklerine yer verilmiş.




 ABD, Almanya ve Çin pazarlarında önemli bir yere sahip olan GLK-Sınfı, 2012'nin 4. çeyreğinde satışa çıkacak.

6 Mart 2012 Salı

Ford Fiesta ST (2013)

  

Avrupa'da 2011 yılının en çok satan otomobiller listesinde başı çeken Fiesta, daha önceki jenerasyonlarında da bildiğimiz tek kapılı sportif 'ST' modeline kavuşuyor.

  Ford Europe(Almanya merkezli) ve Aston Martin, 2004 Eylül ayından beri birlikteliklerinin ilk meyvelerini dış tasarım aşamasında ilk olarak Focus'ta vermişti. Detroit fuarında görücüye çıkan Fusion/Mondeo modeliyle bu akımın devam edeceği belli olmuştu. Şimdi ise, Fiesta ST modeliyle ön görünümün Aston Martin tasarımına tamamen adapte edildiğini görüyoruz.

 Ford'un son bir kaç yıldır izlediği global ürünler geliştirilmesi stratejisinin bir parçası olan aracın geliştirilmesi sürecinde Ford Motor Company bünyesindeki bir çok özel bölümden faydalanmış; Ford Team RS, Global Performance Vehicles, Fiesta RS WRC, Fiesta Rallycross, Racing Fiesta vehicles. 
 Alanlarında uzmanlaşmış ve başarılar elde etmiş bu bölümlerin altyapısı sayesinde özünde gerçek bir yarışçı olan sport compact yol otomobili ortaya çıkmış.

 Aracın motoru ve performansı ile ilgili teknik veriler henüz belli olmasa da, 2 litre hacminde turbo-şarjlı doğrudan enjeksiyonlu benzinli bir motora yer verilmesi kuvvetle muhtemel.

Not: biliyorum çokça fotoğraf paylaşıyorum her kayıt altında, yakında her haberin fotoğraflarını bir galeri altında ulaşabileceğiniz yeni bir düzenleme yapacağım ;) Şimdilik böyle idare edin...












2 Mart 2012 Cuma

Seat Toledo Concept (2012)


1998 yılından itibaren Jetta/Bora platformu üzerinden giden Seat Toledo, 2005 yılında Seat'ın yeni tasarım akımına kapılıp ilginç bir şekilde sedan bir otomobilden MPV'ye dönüşmüştü. Daha sonrasında Altea ve Altea XL modellerinin ortaya çıkmasıyla anavatanı İspanya hariç bir süredir yeni ürün gamında bulunmuyordu. 2012 Cenevre fuarı öncesine geldiğimizde artık Toledo Concept ile birlikte eski haline, kardeşi Jetta'nın platformuna döneceğini görmüş oluyoruz.

 Volkswagen grubunun hali hazırda geliştirme aşamasında olan ancak 2011 Jetta ile bir örneğini gördüğümüz NCS(New Compact Sedan) platformunda yer alacak yeni Toledo, dış hatları ve ebatları itibariyle Jetta ile büyük benzerlik gösteriyor.

 İç mekana geldiğimizde alıştığımız VW grubu kontrol enstrümanları, piano black denilen parlak siyah plastik malzemelerle biraz daha sportif, biraz makyajlı, biraz daha farklı gözüküyor. Onun dışında direksiyondaki marka amblemini görmezden geldiğimizde Jetta'dan pek bir farkı yok.

  İçinde bulunduğumuz yılın sonlarına doğru satışına başlanacağı tahmin edilen Toledo'da alışageldiğimiz TDI ve TSI motor seçeneklerine yer verilecek. 







 

29 Şubat 2012 Çarşamba

'Bölünmemiş' Çift Şeritli Otoyolda Ölümcül Kaza



Geçtiğimiz günlerde bir çok video paylaşım sitesine düşen bu video insanın tüylerini diken diken edecek cinsten.

Rusya'nın Vladimir bölgesindeki M-7 otoyolunda gerçekleşen bu kazada, siyah renkli Nissan Navara marka SUV sol şeritte seyir halindeyken aracın kontrolünü kaybediyor, hemen yanındaki kamyonete çarpan araç kontrolü bir türlü ele geçiremiyor, ardından karşı yönden gelen trafiğin şeridine geçiyor. Bu sırada ters istikametten gelen tır, aniden önüne çıkan araca yüksek hızla ve tam ortadan çarpıyor. Görüntülerde de görüleceği üzere adeta tuz buz olan aracın içinde yalnızca sürücüsü bulunuyormuş ve kaza anında oracıkta ölmüş.

Bu kazanın bu derece dehşet verici hale gelmesinde önemli faktörler var;

- Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler sınıfında olan Rusya'da da halen karayolu altyapısında önemli eksiklikler var. 2x2 trafik şerit sayısına sahip bu otoyolda yolu ikiye ayıracak herhangi bir fiziki engel ya da bariyer bulunmuyor. Ülkemizde de bu gibi yollara sıklıkla rastlıyoruz ve bu videoyu izledikten sonra insanın bir daha o tarz yollarda seyahat edesi gelmiyor.


D300 Elazığ-Bingöl Bölünmemiş Duble Yolu

- Mevsimin kış, hava koşullarının karlı ve soğuk
olması, görüş mesafesinin düşük olması gibi nedenlerden ötürü kaza yapma olasılığı bir hayli yüksek. Bu durumda alınacak en basit ve en etkili tedbir seyir hızını olabildiğince düşürmek gibi gözüküyor, ancak videoda gördüğümüz kadarıyla trafikteki bir çok araç tedbir almışta yavaş gidiyormuş gibi gözükmüyor. Özellikle tır gibi yüksek süratlerde inanılmaz bir momentum değerine sahip olacak bir taşıtın o süratlerde gitmesi de bu kazayı bu derece ölümcül hale getiriyor.

Son olarak bir bölünmüş yolun en güvenli şekilde nasıl olabileceğini gösteren bir görselle baş başa bırakayım sizi... Rusya gibi geniş topraklara sahip bir ülke, bu şekildeki yolları rahatlıkla inşa edebilir...

Interstate-5, California

28 Şubat 2012 Salı

Audi A3 e-tron Pilot Program


  BMW grubunun 1 serisi tabanlı ActiveE Concept ve MINI E modellerinin ardından diğer bir Alman üretici Audi de bu alanda A3 Sportback üzerine geliştirilen elektrikli otomobilini ABD'de test sürücülerine gönderdi.


  Audi USA, "co2 neutral" ismini verdiği çalışmaları çerçevesinde ABD'nin San Francisco, Los Angeles, Washington DC ve Denver şehirlerindeki bazı özel müşterilerine bu otomobilleri test amaçlı gönderdiğini duyurdu.


 Tamamen elektrikli olan A3 e-tron, saatte maksimum 90mph/145kph sürate çıkabilirken, 0-60mph/110kph hızlanmasını 11 saniyede gerçekleştirebiliyor. 270Nm sürekli torka sahip olan araç, ortalama hızlarda maksimum 90 miles/145km yol kat edebiliyor.

BMW M550d xDrive (2013)

Bavyeralı otomotiv devi BMW, orta segmentteki sportif modellerin efsanevi ismi M5 serisinden yeni bir model olan M550d xDrive tanıttı.

 BMW M Performance Bölümü'nün (BMW M GmbH ile karışmasın) tasarladığı 3-litre V6 TwinPower Turbo Diesel motor,  280kW/381hp güç çıkışına ve 740Nm maksimum torka sahip -Twin kelimesine aldanıp bu araçta çift turbo olduğu kanısına varmadan önce, bu motorda 3 adet turbo-şarja yer verildiğini belirtmek isterim- Bu inanılmaz değerleri 2000 d/dk gibi düşük devirlerde sunmaya başlayan motor, artık bizlere turbo-dizel motorların premium-performans otomobillerde nasıl hakkını verir bir şekilde yer alabileceğini gözler önüne seriyor. Ağırlığı 2 tona yaklaşan bu otomobili 2000 d/dk larda şahlandıran M performans motoru, bütün bu güzellikleri 100 km'de ortalama 6.3 lt yakıt tüketimi ve 165 g CO2 salınımı değerleriyle sunuyor.
  Modelin isminden de anlaşılacağı üzere xDrive, 4 tekerden çekiş sistemi sayesinde normal koşullarda 40:60 oranında arkadan itiş ağırlıklı bir çekiş sistemi, farklı koşullara göre anlık olarak değişkenlik gösterebiliyor. 'Torque vectoring' özelliği sayesinde viraja girdiğinizde dış tekerlere daha fazla çekiş, iç tekerlere daha az çekiş kuvveti gönderiliyor ve bu da araca üstün bir yol tutuşu kabiliyeti kazandırıyor.

 Tüm bu performans verilerinin dışında, size özel bir otomobilde olduğunuzu hatırlatacak detaylara da değinmek gerek; aracın vites topuzu, direksiyon simidi, kapı eşikleri, navigasyon sistemi gibi bir çok göz teması sağlanan noktalarında "M" logosunu rahatlıkla görebiliyorsunuz. Süet ve deri malzemelerin bir arada kullanıldığı iç mekanda sportif görünüme katkı sağlayan alüminyum panellere de yer verilmiş.
 Aracın kontrol enstrümanlarının odak noktasındaki 21:9 en-boy oranındaki geniş LCD ekranda, Google tabanlı arama ve harita hizmetlerinden faydalanabiliyorsunuz. Bu sistem üzerinden M serisi otomobillere özel Driving Dynamics isimli özel bölüme erişip, aracınızı sürüş karakteristiklerine göre sınıflandırılmış modlardan birine kalibre edebiliyorsunuz.

 Almanlar'ın ürettikleri bir çok otomobilde sundukları station kasa tipi bu modelde de mevcut olacak. M550d  xDrive Touring isimli modelde, biraz daha fazla ağırlıkla beraber kocaman bir bagaj alanına sahip olabiliyorsunuz.

 Araçla ilgili o kadar çok önemli özellik, dikakt çekici detay var ki hangisini önce, hangisi sonra aktarayım derken can alıcı bir noktayı es geçmişim; 3 turbo-şarjla beslenen bu motordan verimli bir şekilde faydalanabilmek için geliştirilimiş yeni 8-ileri otomatik vites, direksiyon simidinin arkasına yerleştirilmiş pedallarla manuel olarak kontrol edilebiliyor. Eğer "ben hiç karışmayayım" diyorsanız, SPORT+ modunda her vites için yüksek devir-dk değerlini görebilirsiniz.

 Önümüzdeki aylarda M performansı yollara, Autobahn'lara, pistlere 5 serisi modeliyle geri dönüyor... Bize de bu haberi geçip mest olmaktan başka bir şey düşmüyor...