30 Eylül 2014 Salı

Honda Civic Type R Concept


 

Haber başlığında Concept olarak yazmama rağmen Paris Otomobil Fuarı'nda ne zaman yollara çıkacağı açıklanacak Civic Type R konsepti 2 yıldır fuar fuar dolaştıkan sonra nihayet teknik verileri gün ışığına çıkmaya başlıyor.



 Honda'nın deyişiyle yeni Type R bu zamana kadar markanın bilinen en performanslı Civic, Integra, Accord ve hatta NSX modellerinden çok daha üstün perforamns değerlerine sahip olacak. Bunu gerçekleştirmecek olan güç ünitesi ise 2.0 litre hacmindeki yeni 280 beygirlik i-VTEC. 7,000 devir dakikada "red-line" çizgisine erişerek bu yüksek güç çıkışı değerine ulaşacak motor, şimdilik yalnızca 6-ileri düz vitesle eşleceği bildiriliyor.




 Dış tasarımda arka kanada doğru devam eden LED stop far grubu aracın eşsiz görüntüsünde en dikkat çekici parçayı oluştururken, agresif gövde kiti, büyük çaplı jantlar ve ince yanaklı lastikler, 4'lü egsoz çıkışı gibi detaylar yeni Type R'ı pistlerden çıkıp trafiğe açık yollara kaçamak yapan bir yarış otomobiline benzetiyor.



 Sürüş dinamiklere konusunda bu güçlü motorun olası "torquee steering" durumlarına mahal vermemesi için ön süspansiyon kulelerinde yeni gergi önlemleri alınmış. Değişken amortisör ayarlarına da sahip olacak modelin +R modunda süspansiyon sertliği, direksiyon hissiyatı ve tork eğrisinde değişikliklere gidilebiliyor.



 Honda'nın Swindon, Birleşik Krallık'taki fabrikasında üretilecek yeni Civic Type R'ın önümüzdeki yıl yollara çıkmasını bekliyoruz.

29 Eylül 2014 Pazartesi

Volkswagen Passat GTE


Aşırı beslemeli motorlar denince endüstride eli oldukça kuvvetli bir üretici olan Volkswagen AG, elektrikli ve hybrid modeller konusunda rakiplerinden biraz gecikmeli olarak sahneye çıkmış ancak bu gecikmenin AR-GE faaliyetlerine ayrıldığını ispat eder nitelikte modellerle gelmişti.



  Volkswagen'de GTI (i: injection), GTD (d: diesel) isimlendirmelerinin yanına artık bir de GTE (e: electrified) katılmış oluyor. İlk olarak Golf'ün plug-in hybrid modelinde karşımıza çıkan GTE isimlendirmesine sahip olacak yeni Passat GTE, Paris öncesi bir çok detayı duyurulan modeller kervanına katılmış oldu.


 B8 kod adlı 8. nesil Passat'ın GTE versiyonunun kaputunun altında 1.4 TSI 156 beygirlik içten yanmalı motor ve 115 beygir gücündeki elektrik motorları beraber görev yaparak ön tekerlekleri tahrik ediyorlar. Araç "E-mode" yani yalnızca elektrik motorların güç verdiği sürüş modunda, 9.9 kWh'lık lithium-ion bataryaları tam dolu vaziyette 50 km menzile sahipken, hybrid sistemin 50 litrelik yakıt deposuyla Passat GTE'ye 1000km menzil sunması mümkün oluyor.


 Passat'ın yalnızca içten yanmalı motorlarla donatılan versiyonlarından farklı olarak aracın dört bir tarafındaki mavi GTE logoları, ön ızgaranın üst kısmında farların içine doğru devam eden mavi renkli çıta, ön tamponun alt kısmının köşelerine yerleştirilmiş GTE'ye özel LED farlar, modelin dış görünüşte farklılaştığı noktalar.


 İç mekanda direksiyon simidinin alt kenarında GTE logosu, koltuklar ve muhtelif diğer yerlerde mavi renk dikişler ve mavi renk trim aydınlatmaları iç mekanda yine elektrikle güçlendirilmiş bir Passat'a bindiğinizi hatırlatacak tasarım unsurları.


 2015'in bahar aylarına geldiğimizde Avrupa'da Sedan ve Wagon gövde tiplerinde satışa sunulacak Passat GTE, Paris Otomobil Fuarı'nda tanıtılacak.


28 Eylül 2014 Pazar

Renault Espace Prototip



 --- Fuarda gerçekleşen tanıtımın ardından yeni Espace'ın tüm detaylarını şu yazımda bulabilirsiniz. ---


 Paris Otomobil Fuarı'nının ev sahiplerinden Renault, Avrupa'daki büyük MPV segmentinin öncüsü olan Espace modelinin 4. neslini tanıtacak.


 Geçtiğimiz hafta bir basın bülteniyle bir kaç görseli resmi olarak yayınlanan yeni Espace'e dair bu sabah taze fotoğraflar geldi. Fuar öncesi halen yuvasında son hazırlıklarının tamamlandığı stüdyoya benzer bir ortamda çekilen görüntülerde aracın çok büyük bir ihtimalle üretime en yakın versiyonunu görüyoruz.



 Otomotiv pazarında her yıl pastadan daha çok pay almaya başlayan Crossover segmentine göz kırpan yeni Espace, her ne kadar dikkat çekici kıvrımlı hatlara sahip olsa da türünün ilk örneği olarak üzerine yüklenen tarihsel görevi de bırakmıyor. 7 ve 5 kişilik oturum planlarıyla satın alınabilecek modelin lansmanı 2 Ekim günü yapılacak. Daha fazla ayrıntıyı sizlerle paylaşıyor olacağım. 

        

24 Eylül 2014 Çarşamba

Opel Mokka 1.6 CDTi


 
Paris öncesi ortalık hareketlenmeye, üreticiler eteklerindeki taşları dökmeye başlıyorlar. Opel'in Crossover ve hatta 4x4 özelliklerinden ötürü kompakt SUV olarak nitelendirmemizin daha doğru olacağı Mokka modeli, uzun süre önce duyurulmuş ve ülkemizde de kendisini henüz yollarda çok göremeden namı yürüyen yeni 1.6 CDTi motora kavuşuyor.

 Fuar öncesi 4 modelin Dünya prömiyerini yapacağını duyuran Alman üretici, yeni Corsa dışında mevcut modellerinin geliştirilmiş güç ünitelerine odaklanmışa benziyor. "Sınıfının en sessiz ve en kuvvetli" iddiasındaki 1.6 litrelik dizel motoru Astra, Meriva ve Zafira’nın ardından Almanya’da ikinci kez yılın 4X4’ü seçilen Mokka’da da sunulacak.


 2015'in ilk aylarından itibaren Mokka, Opel'in yeni nesil 1.6 litre 136 beygirlik turbo dizeliyle piyasaya sunulacak. Küçük hacimli motor daha fazla güç ve torkun yanı sıra önemli ölçüde daha düşük yakıt tüketimi sağlıyor. 1.6 CDTI, Opel'in tamamen alüminyum dizel motorlardan oluşan yeni bir ailenin üyesi. Euro 6 emisyon standardına uyumlu yeni motorun ülkemizde de avantajlı vergi dilimine girecek olması sevindirici. Maksimum hızı 190 km/s olan yeni güç ünitesi , 6-ileri manuel şanzıman ve standart Start/Stop sistemiyle 4,1 lt/100 km tüketim ve 109 gr/km CO2 emisyon değeri sunuyor. Ülkemizdeki deli saçması vergi sisteminde satış başarısı elde edemeyen 1,7 litrelik versiyondan 0,5 lt/100 km daha az yakıt ve 11 gr/km daha az CO2 anlamına geliyor.

 Mokka yeni 1.6 CDTi motoruyla ülkemize teşrif ettiğinde bu blogda test yazısını ve OtoSeyir'de detaylı inceleme videosunu bulma şansına sahip olacaksınız. Takipte kalın....

Volkswagen Golf Estate Alltrack


  
 
 4-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek Paris Otomobil Fuarı için markalar birbiri ardına sergileyecekleri modellerin duyuruları yapmaya, görsellerini yayınlama başladı.


 Volkswagen, daha önce Passat modelinde ürün gamında ilk kez sunmaya başladığı hafif arazi aracı koşulları için tasarlanmış bir türev olan Alltrack gövde tipini, Golf model ailesinin 12. üyesi olarak sunacak.

 Golf Estate Alltrack'ın en önemli özelliği hangi motor seçeneğiyle alırsanız alın en yeni nesil Haldex 4Motion teknolojisiyle gelecek olması. Bunun yanı sıra, 20mm artırılmış yerden yükseklik, mat plastik ve krom kaplama detaylara sahip yeni tamponlar, aracın dört bir yanına iliştirilmiş Alltrack logoları, aynalara özel olarak parlak "Reflex Silver" rengi boya ve yine yalnızca bu modele özel 17-inç çapında "Valley" alaşım jantlar Alltrack'in standart Estate'in dış görünümünden farklılaştığı noktalar.

 Bir benzinli, üç de turbo-dizel güç ünitesinin yer alacağı modelde, Golf ürün ailesi için ilk olacak 1.8 TSI da kaputun altına eklenecek bir yeni motor ünitesi. Seat Leon ST 4Drive ile sunulmaya başlanan 1.6 TDI 110 beygir - Haldex eşleşmesi bizim pazarımız açısında da oldukça önem teşkil ediyor. İsveç merkezli aktarım mekaniği parçaları üreten Haldex ile yapılan iş ortaklığını neticesinde sunulan sistemin 4. neslinde, normal koşullarda motorun gücü ön lastiklere aktarılırken değişken tutuş koşullarına göre gücün neredeyse %100'ü arka aksa yönlendirilebiliyor. Ayrıca ön ve arkada bulunan XDS diferansiyel, aracın denge durumunu göre viraj içi lastiklere fren uygulayarak aracın bir AWD tarzında sürüş dinamiklerine sahip olmasına yardımcı oluyor. Performans verisi olarak en güçlü dizel motor seçeneğinin 0-100 hızlanmasını 7.8 saniyede gerçekleştirmesi ve maksimum 219 km/sa hıza çıkabilmesi de diğer göze çarpan detaylar.

 1.8 TSI ve 2.0 TDI motorun en yüksek güç çıkışı olan versiyonunda 6-ileri DSG şanzıman opsiyonu sunulacakken, 1.6 TDI ve 2.0 TDI 150 beygir türevlerinde yalnızca 6-ileri düz şanzıman yer alacak.
 

12 Eylül 2014 Cuma

Honda HR-V



 Honda Europe departmanı, 1 yıl önce Japonya ve Kuzey Amerika pazarları için tanıtılan Vezel isimli kompakt sınıf SUV modelinin Avrupa'ya da HR-V ismiyle geleceğini duyurdu.

 Daha önce pazarımızda HR-V ismiyle satılan modeli hatırlayanlarınız olacaktır, düz bir tavan profiline ve yükseltilmiş station wagon türevi bir görünüme sahipti. Yeni HR-V'de bu segmentte Juke'un başlattığı Coupe profilli tavan ve arka sütunlara yer verilmiş. Aracın ön yüzünde CR-V modeliyle özdeşlemiş alt kısma doğru sarkan ızgara ve LED gündüz farlarına ev sahipliği yapan dikkat çekici bir far grubu bulunuyor.


 Olduça hoş gövde hatlarına sahip aracın arka kısımında da bagaj kapağı ve yan panelde iki parçaya ayrılmış büyük stop far grubu yer alıyor. Yüksek yükleme eşiği ve kalın mat plastik tampon HR-V'nin bir nebze de olsa arazi aracı gibi görünmesine yardımcı olan tasarım detayları.

 Aracın kaputunun altında Honda'nın daha önceden duyurduğu yeni 1.5 i-VTEC Turbo ve hali hazırda satışta olan 1.6 i-DTEC motorların kullanılacağını öngörmek mümkün. Özellikle endüstrideki downsize ve turbo hareketlerinde muhafazakarlığıyla bildiğimiz Honda'nın yeni turbo beslemeli motorları bizleri oldukça sevindireceğe benziyor.

 Henüz çok fazla ayrıntısı resmiyete kavuşmayan modelin tanıtımı Paris Otomobil Fuarı'nda gerçekleşecek. Honda'nın verdiği sınırlı sayıdaki bilgiler arasında, aracın yakıt deposunun orta alt kısımlara doğru bir yere taşındığı ve arka koltuklar ile bagaj alanının sınıfındaki en geniş ölçülere sahip olacağı vurgulanıyor. 

9 Eylül 2014 Salı

Jaguar XE

 Premium segmentte faaliyet gösteren İngiliz üretici Jaguar, tarihsel süreç boyunca Alman rakipleriyle kıyasıya mücadele eden bir firma olmuştur. 80'lerin sonundan itibaren Almanların Audi'nin de katılımıyla premium otomobil pazarında 3 büyük haline gelmesiyle birlikte Panterler de spor otomobillerin yanında 4 kapılı modellere yönelmişlerdi.


 Jaguar'ın rekabetin içindeki tarihine kısaca değinmeden XE'nin önemini anlamamız mümkün değildi. Üreticinin ilk giriş sınıfı lüks sedanı olarak konumlanacak yeni modelin rakipleri, pazarda pastayı neredeyse 3'e bölmüş BMW 3-Serisi, Mercedes-Benz C-Serisi ve Audi A4.


 Dış tasarımda ağbeyi XF ile benzer hatlara sahip modelin basık görünümü ve daha eğimli bir C sütunuyla yüksek bagaj paneline uzanan arka kısmı, Coupe görünümünü elde etmek için F-Type'dan esinlenilmiş. Ayrıca fotoğraflarda örneğini gördüğümüz araç XE S modeli olup, ön tamponda genş hava girişleri ve 20" ebatında alaşım jantlara sahip olduğunu görüyoruz.


 Alüminyum kullanımında diğer üreticilerinden bir adım daha önde olan Jaguar - Land Rover grubu, yeni XE'nin monokok şasisinde güçlendirilmiş Alüminyumu bir hayli yüksek oranda kullanmış. Bu zamana kadar yapılmış en hafif, en rijit ve sürüş dinamikleri en iyi olan Jaguar sedanını tasarladıklarını vurgulayan firma, aynı zamanda yakıt tüketimi, satın alım ve işletim maliyetleri gibi konularda da rakiplerinden aşağı kalmayacağını belirtiyor. Aracın geliştirilmesine emek harcanan bir diğer önemli konu da Jaguar'ın orijinal E-Type zamanından beri çok özen gösterdiği aerodinami konusu; yeni XE'nin hava sürtünme katsayısı Cd 0.26 olarak açıklanıyor.


 İç mekanda Jaguar'ın diğer tüm modellerinden biraz daha farklı çizgilere sahip kokpitin dikkat çekici yönleri; kapı panellerinden konsolun üst kısmına uzanan kavisli hat ve "dial-shifter" dediğimiz şanzıman kontrolörü. Bunun dışında bolca deri yüzey ve medya sisteminin bulunduğu orta konsolda piano-black kaplamanın etrafını saran metal çerçeveler iç mekandaki sportiflik ve lüks karışımını ortaya koyuyor.


 XE model ailesinin geri kalanının tanıtımı Paris Otomobil Fuarı'nda yapılacakken dün Londra'da gerçekleşen etkinliğe özel olarak performans modeli XE S tanıtıldı. Zaten sizlerle paylaştığım görseller de bu modele ait. XE S'in kaputunun altında F-Type'ın giriş seviyesi güç ünitesi olarak bildiğimiz 3.0 litrelik V6'dan 340 beygir üreten motor bulunuyor. S yani spor olmayacak modellerde Jaguar'ın uzunca bir süredir AR-GE faaliyetlerini yürüttüğü yeni Ingenium isimli 2 litre hacimli dizel ve benzinli üniteler yer alacak. Bu motor seçeneklerinden 2 litre hacimli turbo-dizel ünite 75 UK MPG (3.8 lt / 100 km) ve 99 g/km CO2 tüketim değerlerini elde edeceği söyleniyor.

6 Eylül 2014 Cumartesi

Audi A6 2015

Audi A6 ailesi, yaz başında makyaj geçiren A7 modellerine benzer bir güncellemeye kavuşuyor.

 Aracın dış tasarımında elden geçirilen parçaları sıralayacak olursak; yerleşimleri değiştirilen LED far grupları ve gündüz farları, köşeleri sivriltişmiş ve biraz daha büyük gibi görünmesini sağlayan krom çıtalarla vurgulanan yeni ön ızgara, ön ve arka tamponlarda hava giriş ve difüzör bölümlerinde ufak tefek değişiklikler. Tabi Audi'nin paylaştığı görsellerin çoğunun S-Line, S ve RS modellerinden örnekler olduğunu da vurgulamadan geçmeyeyim. Çünkü düşük donanımlı bir 1.8 TFSI veya 2.0 TDI aldığınızda bu çekici görünüme kavuşacağınızın garantisi yok.

 İç mekana geçtiğimizde konsol ve koltukları kaplayacak yeni renk ve malzeme seçenekleri eklenirken, havalandırma ve masaj fonksiyonlu ön koltuklar yenilikler arasında. Google haritalar ve LTE 4G bağlantı desteği gibi özellikleri bulunan infotainment sistemi de güncelleme listesindeki başlıklardan bir diğeri.

 A6 ailesi dediğimizde karşımıza çıkan modeller ve onlara güç veren motorlar ayrı bir derya, ayrı bir deniz. Bu konu başlığında yapılan güncellemeler 1.8 TFSI ve 2.0 TDI gibi çok satan giriş seviyesi motorların yakıt tüketimi ve CO2 salınımlarının azaltımıyla ilgili.

 Diğer yanda daha önce sizlere haberini vermiş olduğum Clean Diesel ya da Ultra Models olarak isimlendireceğimiz yeni 3.0 TDI motorlar, Sedan ve Avant gövde tiplerinde Competition özel modelleriyle satışa sunulacaklar.

 Paris Auto Show'da ilk kez basın mensupları karşısında boy gösterecek yeni A6 ailesi akabinde öncelikle Batı Avrupa ülkelerinde satışa sunulacaklar.
 

4 Eylül 2014 Perşembe

Mazda MX-5


 

Roadster segmentinde çeyrek asır boyunca hüküm süren Mazda MX-5 namı diğer Miata, yeni milenyuma geçtiğimizde BMW'nun Z-Serisi hamleleriyle eski günlerini aramaya başlamıştı. Ancak hiç bir zaman sürüş dinamiği, ikon haline gelmiş dış tasarımı, malzeme dayanımı ve Kuzey Amerika pazarında 89-97 yılları arasında 400.000 adetlik satış başarısı konularında yanına yanaşabilen olmadı.


 Dün gece saatlerinde ABD'nin Kaliforniya eyaletinde düzenlenen özel bir etkinlikte tanıtılan yeni MX-5, Mazda'nın tüm model ailesine yayılan "Kodo" tasarım felsefesinden nasibini alarak yeni yüzüyle karşımıza çıktı. Ön yüzde gövdeye göre fazlaca küçük ön farları, internet ortamında da şimdiden yeni dış tasarım hakkında en çok tartışılan kısımlardan biri. Arka kısımda yine alışılagelmişliğini bir kenara bırakmak isteyen yeni MX-5'in stop lambaları dairesel bir grupta yer bulurken, sinyaller köşelerde ayrı bir parçaymışcasına yerleşmişler. Plakalığa doğru yükselen arka difüzörün kenarlarına LED geri lambaları yerini almış.

 Yollara en önce çıkacağı Japon pazarı spesifikasyonlarına baktığımızda dış ölçülerin 3,915 mm uzunluk, 1,730 mm genişlik ve 1,235 mm yükseklik olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bu zamana kadar ki en alçak burun kısmına sahip MX-5 olduğu söylenen aracın genişliği de artırılmış.

 İç mekanda sadeliğini korumaya devam eden modelin kumanda parçaları, 3 ve 6 modelleriyle bir hayli benzeşiyor. Tablet görünümlü medya ekranı, klima ve sürüş modu kontrollerinde kullanılan metal kaplama düğmeler Mazda'nın ödüllü sadelik ve şıklığını bu spor modelde de sürdüyorlar.

 MX-5'i bir efsaneye dönüştüren asıl önemli konu olan güç ünitesi kısmına geldiğimizde Mazda lansmanı geride bırakmamıza rağmen ser verip sır vermedi. Sağda solda yazılanlardan size bu konuda aktarabileceğim; Kuzey Amerika pazarı için 2 litre hacminde SKYACTIV-G teknolojili benizmotor görev yapacakken Avrupa gibi pazarlar için bir de giriş seviyesi 1.5 litre hacimli benzer teknolojili bir motor seçenekler arasına eklenecek. Tabii  tüm bu motor seçeneklerinin kati suretle turbo beslemeye sahip olmayacaklarını hatırlatayım.
  

3 Eylül 2014 Çarşamba

Land Rover Discovery Sport

 

 İngiliz arazi aracı ve lüks SUV üreticisi Land Rover, zamanında Defender kadar haşin, Range Rover kadar lüks bir SUV istemeyenlerin beğenisine Discovery modelini sunmuştu. İlerleyen yıllarda daha da düşük segmente ve hafif arazi kullanımlarına hitap edecek Freelander modelini tanıtan üretici, bugün itibariyle bu model isimlendirmesine son veriyor ve Freelander'ın 3. jenerasyonunu Discovery Sport olarak duyuruyor.



 Discovery Sport, Land Rover ürün gamında Evoque ile başlayan radikal tasarım değişikliklerine adapte edilen en son model. Önceden "boxy shape" diye tabir ettiğimiz köşeli hatlara sahip olan Freelander'ın yerine gelen bu modelde tamamı yeni gövde hatlarına geçilmiş. Ön kısımdan Evoque'u andıran model arkaya doğru çok eğilmeyen tavanıyla hemen ayırt ediliyor. Arka kısımın oldukça büyük yüzeylere sahip panellerden oluştuğu modelin far grupları da oldukça büyük.



 İç mekanda önceki nesilden hiç bir eser kalmayan modelin köşeli ve sert plastikten oluşan trim panelleri yerini yumuşak dokulu deri ve kauçuk malzemelere bırakmış. Kalite kokan iç mekanda aluminyum (ya da görünümlü) parçaların kullanımı da dikkatleri çekiyor. Ayrıca Land Rover, eski Freelander'larda beğenilmeyen performansı ve çözünürlüğü düşük infotainment sistemini yeni nesil ünite ile değiştirmiş, bu konuya da özellikle dikkat çekiliyor.

 Discovery Sport'ta değinilmesi gereken bir diğer özellik 3. sıra koltuklar. Zaten bu 3. sırayı aracın arkasına ekleyebilmek için Freelander 2'ye göre 90mm uzayan model, bence Land Rover'ın taviz vermekten kaçındığı arazi performansını yaklaşım açıları yönünden etkileyecektir. Ama bu modelin Coupe SUV Evoque'dan sonra giriş seviyesi bir Land Rover ve haliyle ailelere, şehir içi kullanımına hitap edecek bir model olduğunu da es geçmeyelim.

 Kaputun altında Discovery Sport'a Avrupa'da güç verecek ünite olarak 2.2 litrelik 190 beygir gücündeki turbo-dizel motor görev yapıyor. 2015 yılında bizim pazarımız için iyi haber anlamına gelen 2.0 litrelik daha hafif, daha güçlü ve daha düşük emisyonlu yeni bir turbo-dizel motorun da geleceğinin müjdesini vereyim. Kuzey Amerika pazarında Evoque'dan bildiğimiz 2 litre turbo beslemeli benzinli motor görev yapacak.

2 Eylül 2014 Salı

Ford Mondeo 2015


Ford'un Avrupa kanadındaki D segmenti temsilcisi Mondeo sonunda yenileniyor.

2012 yılında tanıtılan 4. nesil Mondeo'yu İstanbul Auto Show'da da görme şansına sahip olmuştuk, lakin o zamanda bu tarafa, Kuzey Amerika satışları Fusion adı altında devam eden model bir türlü Avrupa'daki üretim bantlarından inememişti. Tabii bu gecikmede Ford'un Gent, Belçika'da bulunan fabrikasını kapatmasının da etkisi var.



 Dış tasarımı 2007 yılından beri oldukça eskiyen Mondeo, sonunda yeni neslinde Aston Martin'den alıntılanan ön ızgaraya kavuşarak daha dinamik ve ilgi çekici bir tasarıma kavuşuyor. Her ne kadar "dinamik ve ilgi çekici" dediysem de, Ford İngiltere yerleşkesindeki mühendisler bu modelin notchback - liftback gövde formunda olması konusunda ısrarcılar. Ancak bizim pazarımıza kuvvetle muhtemel sedan gövde tipi de iştirak edecektir. (Avrupa'da sedan gövde tipinin sadece Vignale ve Hybrid versiyonlarda olması bekleniyor)



 İç mekanda Ford'un uzun süredir çokça eleştirildiği bir konu olan kumanda panellerindeki düğme sayısı fazlalığı sorunu giderilen yeni Mondeo'nun göstergeleri de endüstrinin yeni modasına uyarak ekran tabanlı olacak. Sony'nin imzasını taşıyan müzik sisteminin yanı sıra Microsoft ürünü My Touch ve SYNC sistemlerinin de en güncel versiyonları yeni Mondeo'da yerlerini alacak.

 Mondeo, D segmentindeki rekabetin gereği olarak uzunluk, genişlik, iç mekan baş-omuz-diz mesafeleri ve bagaj hacminde de artı yönde gelişim sağlayan bir diğer model.

 Ülkemizde pazarı Passat, Latitude vb. modellere kaptıran Mondeo, Batı Avrupa'da bizdeki durumun tam tersine eskiyen yüzüne rağmen satış başarısı iyi olan bir D segment modeli. Yakıt ekonomisi öne çıkan güç üniteleri 1.6 ve 2.0 litre hacimli TDCi motorlar Avrupa'daki şirket araçları / filolar pazarına gözünü dikerek 99 g/km ve 109 g/km CO2 salınımlarıyla, avantajlı vergi dilimine girecek emisyon normlarını tutturacaklar. Benzinli motorlar kanadında ilk olarak 1.6 EcoBoost görevini sürdürecekken, 2015 yılı içerisinde bu sınıf için devrimsel nitelikte sayılabilecek 1.0 EcoBoost 125 beygir gücündeki motor da seçenekler arasına eklenecek.

4-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek Paris Motor Show'da tanıtılacak model daha önceki yıllarda da Avrupa'daki çeşitli fuarlarda arzı endam eylediği için daha farklı ve fuar öncesi ses getirecek bir lansman yapılmasını bekliyorum.



 İngiltere merkezli Whatcar, Mondeo'nun Avrupa üretiminin ilk örneklerinden biri üzerinden aracı incelemiş. Dilerseniz aşağıda izleyebilirsiniz.