inceleme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
inceleme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Haziran 2016 Pazartesi

Opel Astra (K) Excellence 1.6 CDTi ECOTEC | Test

  


Otomotiv tarihinin önemli ve köklü model serilerinden biri olan Opel Astra, geçtiğimiz yıl Frankfurt Motor Show'da, büyük değişimler geçirmiş yeni haliyle karşımıza çıkmıştı. Zamandizininde Kadett A kodlu model ismiyle başlayan bu seri, 1991'de B,C,D ve E'nin ardından sıra gelen F harf kodu ile ancak bu sefer Astra ismiyle yola devam etmişti. O yüzden bugün güncel modelin kaçıncı nesil olduğunu K harf koduyla ayırt etmekteyiz. 



 ABD merkezli General Motors bünyesinde bulunan Opel markası, her ne kadar Avrupa modelleri Avrupa'da tasarlanan ve geliştirilen bir yapıya sahip olsa da, şirketin tee Atlantik'in ötesinden mühendislik kısımlarını etkileyen bazı önemli kararlar vermesi, Rüsselsheim'dakileri 2008 küresel ekonomik krizi ile birlikte sıkıntıya sokmuştu. Insignia modeli ile zor günlerden kurtulmaya çalışan firma bunu nispeten başarmış ve ardından bugün bizlerle olan modellerin geliştirilmesine imkan sağlanmıştı. 

 2011 yılında kolları sıvayan Alman mühendisler, önce hafif alaşımlı bloklardan istifade eden ve günümüz en son teknolojilerini kullanan yeni motorları tasarlamış, ardından her modele özel olarak ağırlık azaltımı çalışmalarına başlamıştı. Bu yazımda bu çalışmaların sonucu olan bir ürün, Opel Astra K HB 1.6 CDTi ECOTEC (136 beygir) 6-ileri otomatik şanzımanlı modelin Exellence donanmılı versiyonuyla ilgili izlenimlerimi aktarıyorum sizlere.

Dış Görünüm



 2013 yılında sergilenen Monza Concept modelinden ilham alındığı dile getirilen dış tasarımda önceki nesile göre daha ince formdaki farlar ve yalın bir görünüme kavuşan gövde panelleri yeni Astra'nın ayırt edici özelliklerinden. Aslında şahsen nedense "J" kod adlı jenerasyonun makyajlısına benzettiğim Astra K'nın bu görünümünde A sütunu ile motor kaputunun aracın burnuna doğru yaptığı açı ile alakası var diye düşünüyorum, bilmiyorum siz de bu görüşe katılır mısınız...




 Testime konuk olan modelin Excellence donanımıyla birlikte gelen IntelliLUX (Matrix LED) far sistemi bu nesille gelen bir yenilik ve ana farlar dışında sinyaller de LED aydınlatmaya kavuşmuş.



 Arka kısımda daha dramatik değişiklikler yaşayan yeni modelin en çok hoşuma giden kısmı da burası; karartılmış reflektör bölümlerine sahip farların içindeki ince şerit şeklinde ve homojen bir ışık veren LED aydınlatma oldukça şık görünüyor. Ayrıca tampon, far ve bagaj kapağındaki enlemesine uzunca çizgiler araca arkadan bakıldığında olduğundan geniş gösteriyor.



 Önceki nesilden 5 santim kısa ve 2,5 santim alçak olan yeni Astra'da aks açıklığı bir kaç milimetre azaltılmış ama buna rağmen ön konsolun konumlandırılması ve koltukların kalınlıklarında, yerleşimlerinde yapılan ayarlamalarla diz mesafeleri artırılmış. 




 Yeni Astra'da yapılan bir diğer dikkat çekici değişiklik ise şimdilerde moda olmaya başlamış C-sütunu ile arka camı birleştiren parlak plastik bir parça. Bu birleşim yerine doğru yükselen kapı gövdesi de daha önce Skoda modellerinde rastladığımız bir tasarım detayı olarak gözümüzde canlanıyor.

İç Mekan

6 Nisan 2016 Çarşamba

Fiat 500X Popstar 1.6 MultiJet 120HP | Test

 Tek iç hacimli (monospace) otomobillerin sedanların yerini almaya başladığı günümüz otomotiv pazarında bu tip modellerin de içinde Crossover / SUV dediğimiz gövde tipleri inanılmaz bir ivmeyle yollardaki örneklerini artırmaya devam ediyor. Testime konuk olan modelin üreticisi Fiat da bu sınıfta ürünler sunabilmek için kolları önceden sıvamış, 2007 yılında markanın geleceğinin ilk ipuçlarını taşıyan 500 modelinin yeni halini tanıtmıştı. Yeni 500 ile birlikte VW'nin New Beetle, BMW-MINI'nin yeni Cooper modelleriyle kalkıştığı retro akımına dahil olan İtalyan üretici, hem kendi hem de otomotiv tarihinde önemli bir yeri olan bu ikonik tasarımı markanın da yeni yüzü haline getirmeyi amaçlıyordu. Bu doğrultuda ilk etapta gövde oranlarıyla göze o kadar da hoş gelmeyen MPV (aile aracı) 500L modelinin ardından, şimdilerde kompakt Crossover/SUV sınıfının en dikkat çekici modelleri arasında yer alan 500X'i ortaya çıkardı.

 Sayısını bilmediğim kadar çok otomobilin yapı taşlarını oluşturan GM-Fiat Small Platform'un, Fiat Chrysler Automobiles (FCA) çatısı altında yeniden elden geçirilmesiyle oluşturulan Small 4x4 altyapısı üzerinde şekillenen 500X, 2014 Ekim'inde düzenlenen Paris Motor Show'da tanıtıldı ve hemen ardından FCA Melfi, İtalya fabrikasında kardeşi Jeep Renegade ile birlikte üretimine başlandı.

Dış Görünüm


 Ön kısımda 500 model ailesinin olmazsa olmazı eliptik far grupları hemen dikkatleri çekiyor; kısa ve uzun hüzmeleri barındıran ana far grubu en üstte yer alırken onun altında sinyal ve park ampüllerini içeren bir ayrı grup, en altta ise sis farları konumlandırılmış.


  Motor bölümüne hava girişleri plakanın altından ve üstünden plastik panjurlu boşluklarla sağlanırken marka ambleminin konumladığı metal plaka kaputa daha yakın olarak en üstte konumlanmış.


 Plastik korumalarla çerçevelenmiş geniş tekerlek davlumbazları ve yüksek çamurluk çizgisiyle 500X ismiyle müsemma bir Crossover modeli olduğunu belli ediyor.


 Kapı kollarında da kullanılan krom kaplama, eski otomobillerden gelen bir tasarım detayı olarak arka far grubunu da çevreliyor. Arka kısımda bagaj tutamacı, düğmesi ve geri görüş kamerasını ihtiva eden kromaj çıta öndekine benzer bir geometride imal edilmiş. Tamponun daha şık görünmesi uğruna yüksek tutulan bagaj yükleme eşiğini ve bagaj zeminin de bu eşikten aşağıda kaldığını belirteyim.


 2570 mm aks açıklığı, 4273 mm uzunluk, 1796 mm genişlik ve 1608 mm yükseklik değerleriyle tam bir kompakt C-sınıfı ölçülerine sahip olan 500X'in 162 mm yerden yüksekliği 19,4° yaklaşma açısı,  22,1° uzaklaşma açısı ve 16,8° tepe açısı değerleriyle hafif engebeli koşullarda -mesela tarla yollarında- "daha az endişe" ederek dolaşmanızı mümkün kılıyor. Eğer arazide yapabileceklerinizi bir nebze daha artırmak istiyorsanız 17mm daha yüksek olan 4x4 çekiş sistemli Cross Plus donanımına geçmek gerekiyor.

İç Mekan | Konfor | Donanım


15 Şubat 2016 Pazartesi

Ford Grand C-Max 1.5 EcoBoost A/T



 Ford'un C sınıfında sürüş dinamikleri açısından bir devrim yaptığı ilk nesil Focus modelinin ardından ikinci nesilde bu platform üzerine alternatif gövde tipleri sunmaya başlaması sonucu ortaya çıkan C-Max, adının da işaret ettiği üzere bulunduğu sınıfın ölçülerinin azami değerlerini zorlayan bir model. İlk olarak Focus'un ikinci nesliyle birlikte yollara çıkan C-Max, 2010 yılında ikinci nesliyle "One Ford" stratejisinin bir ürünü olarak Kuzey Amerika dahil tüm dünya pazarlarına sunuldu. Bu nesille birlikte sürgülü kapılı, artırılmış dingil mesafesine sahip 7 kişilik Grand modeline kavuşuldu.

 2015 yılında markanın değişen yüzüne uyum sağlamak amacıyla kapsamlı bir makyaj operasyonundan geçen C-Max, yeni bir ön görünüme, iç mekanda önemli değişikliklere ve Avrupa için çok önemli olan küçük hacimli dizel + otomatik (1.5 TDCi 120 beygir + PowerShift) kombinasyonuna kavuştu.



16 Nisan 2014 Çarşamba

Youtube'daki FreewayMT kanalım için yeni intro

 Otomobillere ilgimin yanında onları keyifle sürebilmek için gerekli altyapıyı sunan yollara da ilgimin buluştuğu bir adres olan FreewayMT kanalı, yabancı takipçilerimin verdiği destekle belki de ülkemizde bu alandaki ilk kanaldı.

 Ülkemiz yollarını amatör olarak videoya almaya başladığım bu hobi daha sonra sosyal medya mecralarında bu işle ilgilenen daha fazla insanla iletişime geçmem üzerine gelişti, İngilizce dil desteği ve daha profesyonel ekipman desteği aldı. Şimdi hazır blogum üzerinden yeni otomobiller teste gelmeye başlamışken yeni modelleri Türkiye yollarında, kimi zaman İstanbul'da manzarası güzel ama bol trafikli yol koşullarında, kimi zaman ülkemizin bir köşesindeki boş yollarda yüksek süratlerde farklı konuklarla video inceleme yapma fırsatını buldum.

 Bu çalışma için çok fazla ileri teknikler kullanmadığım bir intro/giriş videosu hazırladım. Videoyu izledikten sonra bir "like" vermeyi ve eğer ilginizi çekiyorsa kanalımı takip etmeyi unutmayın!