10 Haziran 2014 Salı

Volkswagen Golf Estate/Variant


 
Volkswagen Golf'ün ülkemizde bu zamana kadar hiç satılmamış ama kullanışlılık açısından hem benim favorim, hem de Batı ve Orta Avrupa'da çok tercih edilen bir gövde tipi olan Estate (ya da Birleşik Krallık dışındaki ismiyle Variant) ilgiyle takip ettiğim bir Youtube kanalı olan Carbuyer'da test konuğu olmuş.



 Kompakt C sınıfında diğer modellerle karşılaştırmalarda malzeme kalitesi, sürüş, performans, yakıt ekonomisi gibi konu başlıklarında ölçüt olarak gösterilen Golf, bu gövde tipinde de sınıfın lideri olmak konusunda oldukça iddialı.

 


 Pazarımızın tüketici alışkanlıkları sebebiyle ülkemizde bu zamana kadar yollarda görme fırsatına nail olamadığımız Golf Estate / Variant modelinin sunduğu en önemli özellik, Hatchback gövde tipinden 307mm daha uzun olan 4,562mm ulaşan genel uzunluğun içinde barındırdığı 57mm daha geniş aks açıklığı, hem arka yolcular için daha geniş bir yaşam alanı, hem de uzun yolculuklarda yoldaki salınımların kabine daha az etki etmesini sağlıyor.


 Uzayan ölçülerin getirdiği hacim genişlemesi Golf Hatchback'in sunduğu 470 litrelik hacme nazaran sunulan 610 litrelik hacim, arka koltuklar yatırıldığında 1,620 litreye ulaşıyor. Koltuklar dik vaziyette boylamasına yükleme derinliği 1,055 mm olan aracın arka koltukları yatırıldığında eğimsiz, dümdüz bir yükleme alanı zemini oluşuyor ve 1,831mm uzunluğuyla ihtiyaç halinde Golf'ün içinde 2 kişinin yatabilmesine bile imkan tanıyor. Avrupalıların kullandığı bir deyim olan "IKEA run" alışveriş yolculuklarında ön yolcu koltuğu yatırıldığında 2,671mm uzunluğunda parçalar dahi yüklenebiliyor.


 Ülkemizde Station Wagon gövde tipindeki arabalar hakkında oluşan bilinçsiz ve bilgisiz olumsuz intibayı giderebilmek adına yazdığım bu yazıda Golf Variant'ın hatchback Golf'ten ayrıcalıklı olduğu bir başka özellik olan XDS+ isimli elektronik diferansiyel kilidine de değinmek gerek; bir önceki nesil GTI'da kullanılmaya başlanan bu sürüş stabilizasyon programı, önden çekişli Golf'ün savrulma eğilimlerini bertaraf ederek çok daha düzgün bir çizgide kalmasını sağlıyor. Bu özellik Estate / Variant'da standart olarak sunuluyor.

 Avrupa'daki 1.6 TDI BlueMotion modellerini kıyasladığımızda 3,000 Euro daha pahalı olan Estate / Variant'ın XDS+ ve daha fazla bagaj hacmi dışında sunduğu özellikler hemen hemen aynı.

 Dilerim fiyatı biraz yüksek seviyede kalan Passat Variant'a ilaveten markanın en popüler modeli Golf'ün de Variant modelini ülkemiz yollarında bir gün görebiliriz. Bu çağrımız geniş iç mekan arayan Volkswagen sever ailelerin sesi olarak, Touran modelini de uzun süredir pazarımıza getirmeyen Doğuş Otomotiv'e :)


3 Haziran 2014 Salı

SsangYong Korando Sports



Teknoseyir-Otoseyir'in geçtiğimiz haftaki test konuğu Güney Koreli üretici SsangYong'un orta
sınıfta pick-up segmentinde sunduğu Korando Sports modeliydi. Videoda doğaçlama anlatımla değinemediğimiz yerler muhakkak olmuştur ve ben bu yüzden Teknoseyir takipçilerinin aklında beliren soru işaretlerini gidermek için bloguma da bir inceleme yazısı yazayım dedim.




 SsangYong, ismi ve okunuşu itibariyle ülkemizde Çinli üretici intibası uyandıran, aslında Güney Kore'nin 4. büyük otomotiv sanayii kuruluşudur. Güney Kore'deki bir çok otomotiv firması gibi savunma sanayii atılımlarıyla hayata geçen SsangYong'un kökeni 1954'e kadar uzanıyor. Amerikan Jeep markası adına askeri arazi araçları, kamyonlar ve otobüslerle üretime başlayan SsangYong, 1991 yılında Daimler-Benz ile iş ortaklığına giderek her iki firmanın da başarılı olduğu parçaların birleştiği bir platformda Asya pazarında Mercedes'in elini güçlendirmesi amacıyla SsangYong / Mercedes-Benz Musso'yu ürettiler. Barış Manço'nun 90'lı yıllardaki programlarını takip edenler Musso'yu anımsayacaklardır. Peki bunları niye anlattım, izleyicinin SsangYong markasıyla ile ilgili kafa karışıklıklarını gidermek için.


 Testimize konuk olan Korando Sports modeli daha önce Actyon Sports olarak satılmaktaydı halen de çeşitli pazarlarda o isimle satılıyor ama bizim ülkemizde herhalde Korando modeli göze daha hoş ve okunması da daha kolay geliyorsa bu ismi tercih etmişler.




 Korando Sports ile geçirdiğim süre boyunca Mercedes'ten alınan teknoloji desteğinin bir meyvesi olan 2.0 e-Xdi motorun sessizliği araçla ilgili dikkatimi çeken en önemli özelliklerden biriydi. 6-ileri viskoz kavramalı otomatik şanzımana sahip test aracımızda bu şanzımanın siz gaz pedalını çok zorlamadıkça sürekli yüksek vitesleri tercih etmesinin de bu sessizliğe katkısı var. Arkadan tahrikli güç aktarım sistemine sahip aracın yakıt tüketimi fabrika verilerinde 9,6 lt/100km şehiriçi, 6,4 lt/100km şehirdışı olarak açıklansa da İstanbul trafiği için 10 lt/100km , şehirdışı sabit süratli ve dur-kalksız yolculuklar için 7,5 lt/100 km değerleri gerçek hayat kullanım koşullarında ne kadar yakıt tüketeceğiniz konusunda aklınızda bulunsun.

 2.5 ve hatta 3.0 litre hacimli atmosferik dizel seçenekleri sunan rakipleriyle karşılaştırıldığında yukarıdaki yakıt tüketim değerlerinin %10-15 daha az olmasının temel sebebi hacmi 2 litreye düşürülmüş turbo şarjlı e-XDI motor. Yük ve iş için kullanılması öngürlen bu aracan 360 Nm'lik maksimum tork bandı 1,500 d/dk'dan itibaren elde edilirken, maksimum güç çıkışı olan 155 beygir güç 4,000 d/dk'larda görülüyor. Bu araçlar için önemli bir değer olan 1,000 d/dk'dan itibaren elde edilen başlangıç torku ise 190 Nm.




 İç mekan konforu olarak, Q donanımı ve Special Edition paketinin getirdiği ek özellikler sayesinde yeterli konfor sağlanmış. Isıtmalı ön koltuklar, orta konsolda 2 büyük boy bardak tutucu, derin bir göze sahip orta kol dayanağı, USB-AUX girişleri ve aynı bölmede buraya bağlayacağınız telefon, MP3 çalar vb. eşyalar için geniş bir göz, Bluethooth bağlantılı Radyo-CD medya ünitesi, kullanımı oldukça kolay otomatik klima içeride bir ticari araç havasından sıyrılıp otomobil konforuna erişmenizi sağlıyor.




 Arka kısımda çift kabin pick-up'ların kimi zaman rahatsızlık verebilen cinsten koltuklara rastlamıyoruz; koltukların geriye doğru olan eğimi yeterli ve cömert bir diz mesafesi sunuluyor. Aynı zamanda düz bir zemin oluşturacak şekilde yatabilen arka koltuklar, bagaj havuzunu muhafaza altına almadığınızda içeriye eşyalarınızı koyabileceğiniz, hatta 2 kişilik seyahatlerinizde bagaj yükünüzü de alabilecek bir alan oluşturuyor.




 Mat sert plastik kaplamayla gelen bagaj havuzu 1600mm genişlik, 1275mm uzunluk ve 525 mm yükseklik ölçülerinde. İster üreticiden opsiyonel olarak sunulan kabinlerden, ister kendinizin özel tasarlatacağı bir kabinle bu alanın yüksekliğini 1 metreye kadar artırıp daha verimli şekilde kullanabilmek mümkün.

 Önde çift salıncak, arkada darbe sönümleyici amortisörlü sabit aks kullanılan aracın şehiriçinde hız yavaşlatmadan geçilen kasislerde, çukurlardaki sönümleme başarımı oldukça iyi. 225 / 75 R18 ölçülerindeki lastikler binek bir otomobilin sarsılacağı ebatlardaki bozuklukları başarıyla sönümlüyor, adeta yol üzerinde süzülüyorsunuz. Tabii bu süzülme hissi, yüksek süratlerdeki manevralar için dengesiz bir araçta seyahat ettiğiniz gerçeğini değiştirmiyor.

 Şimdilik ülkemizde yalnızca 4x2 arkadan itiş güç aktarım sistemiyle satılan Korando Sports, 4x4 seçeneği olmamasıyla rakiplerinden bu alanda geride kalıyor. Dik veya daha dar açılı dönüşlerde gaza biraz fazla yüklenmenizle arka kısmın savrulması söz konusu olabiliyor. Bu kaymayı engellemek ve kontrol altına almak için sunulan ESP sisteminin kapatma tuşunu tüm araştırmalarıma rağmen bulamadığım için bu araçta yer almadığını varsayıyorum. Ön-arka disk fren tertibatının dozlaması yumuşak ve fren performansı fazla güven vermiyor.

  SsangYong markasının rekabet ederken en iddialı olduğu konu olan fiyat etiketi Korando Sports'u rakipleriyle kıyasladığımızda ciddi ciddi düşünmemize neden oluyor. Testimize konuk olan KORANDO SPORTS e-XDI 2.0 4X2 6/AT Q SPECIAL EDITION modeli Haziran 2014 itibariyle 57.950 TL'lik tavsiye edilen fiyat etiketine sahip, trafiğe çıkarken eklenen son masraflarla 60.000 TL'yi buluyor. Yani Korando Sports'un en dolusu, rakiplerinin giriş seviyesi ve bir çok özellikten yoksun modelleriyle aynı fiyata geliyor. Bu özellikleri ve bu fiyatıyla SsangYong Korando Sports sadece marka itibarı nedeniyle eleyeceğiniz bir seçenek olmamalı. Hyundai ve Kia'nın global pazara açıldığı ilk yılları ülkemizde yeni yaşayan SsangYong'un her geçen gün güvenirliği ve servis sağı genişlemekte. Gidin, o çok şüphe ettiğiniz kalite testini bir de kendi elleriniz, kendi gözlerinizle yapın derim.

22 Mayıs 2014 Perşembe

Skoda Citijet (Concept)

 

Skoda ürün gamının en küçük üyesi Citigo, Çek üreticinin akademisinden seçilen 16 stajyere teslim edilmiş ve ortaya bizlerin de "aslında şu arabanın bir sportif versiyonu" olsa dediğimiz modeli ortaya çıkarmışlar. (tabii Seat İbiza Cupster'dan esintiler taşıyan cam panellerin tasarımı tartışmaya açık)



 Citijet, yakın gelecekte Skoda'da çalışmaya başlayacak adayların becerileri ve yaratıcılığını sergilemek için ortaya çıkarılmış bir konsept. Tavanı kesilip çıkartılan Citigo Citijet'e dönüştürülürken özel üretim bir rüzgarlık, roll-bar ve jant tasarımına kavuşmuş. Mavi-beyaz çift renkli gövdeye ek olarak iç mekanda kırmızı renkli detaylarla yine aynı renk disk kaliperleri eşlik ederek aracın sportife dönüşümünü tamamlamış. Ancak motorun altında ne var diye sorduğumuzda ilk Up! konseptinden üretim modeline geçildiğinde yaşadığımız hayal kırıklığına benzer duygulara kapılıyoruz, aslında sportif versiyonu olsa potansiyeli oldukça yüksek bir hot-hatch / roadster olabilecek bu konseptin kaputunun altında 75 beygirlik 1.0 MPI motor yatıyor. Tabi yine de standart Citigo'lara göre 10 beygir daha güçlü olan Citigo Sport'tan alınan bir güç ünitesi. Tavanından kurtulan,  kompozit malzemeden imal rüzgarlık ve roll-bar, hafif alaşım jantlar gibi ağırlık azaltım modifikasyonları yapılan Citijet, 800kg yürür ağırlıkla 75 beygir gücü buluşturduğunda yeterli eğlence faktörüne sahip olabilir.



 Velhasıl, bizim beklentilerimizden çok memleketlerindeki gençleri başarılı birer otomotiv mühendisi, mekaniker, elektronkiçi, tasarımcı olarak bünyelerine katmak isteyen Skoda, örnek alınması gereken bir takım çalışmasıyala gurur duyacakları bir konsept projesine imza atmış. Darısı bizim başımıza :)

Audi A7 ve S7 Sportback makyajlandı

 

Ingolstadt'lı üreticinin büyük gövde ve atraktif tasarımı bir arada buluşturduğu A7 modeli, 2010 yılında tanıtıldığından beri ilk makyajına kavuşuyor.


 Makyajlı A7'de Audi'nin öncüsü olduğu LED aydınlatma teknolojisi bir adım daha ileri taşınarak LED ampüllerin kullanıldığı yeni Matrix ön far sistemine geçiş yapıyor. Bunun yanı sıra hem ön hem de arka far grupları biraz daha karartırlmış ve LED tüplerin yerleşimleri değiştirilmiş.

 A7'nin makyajı, zaten oldukça şık ve kusursuz hatlara sahip bir dış mekanda sınırlı tutulurken iç mekan için 5 yeni döşeme rengi, tüm donanımlarda standart olarak sunulan Nvidia'yla yapılan iş ortaklığının ürünü yeni MMI sistemi ve araçiçi hotspot özelliğini sunan sektörde ilk LTE bağlantısı 2014 model yılında gelen yenilikler arasında.



 Asıl önemli değişiklikler yeni bir optimizasyonla güçleri biraz daha artırılmış ve yakıt tüketimleri önemli ölçüde azaltılmış yeni motorlarda saklı; kısa süre önce tanıtılan yeni 3.0 TDI motor ailesinden 218 beygirlik (160 kW) motorun güç verdiği önden çekişli "Ultra" versiyonunun 100 km'de yalnızca 4.7 lt yakıt tüketeceğinin bilgisi veriliyor. Bir diğer TDI motor seçeneği olarak SQ5'e güç veren bi-turbolu 3.0 TDI 320 beygirlik motor, hem performans hem de yakıt ekonomisini bir arada isteyen müşteriler için yerini alıyor.. 333 beygir güç üreten 3.0 TFSI motor Avrupa satışları az olsa da Kuzey Amerika satışları hedeflenerek kaputun altında yer alacak bir diğer seçenek. Gücü yüksek olan motor seçeneklerinde sunulan Quattro sürekli dört çeker sistemi sportif sürüş için çok önemli ve bir o kadar da pahalı bir opsiyon olan arkada yer alan spor diferansiyel yer alıyor.

                 


 Standart A7'nin dışında lüks ve performansın bir arada buluştuğu en önemli modellerden biri olan S7 Sportback'te ufak bir gövde kiti makyajının dışında yukarıdaki bahsi geçen aydınlatma teknolojileri, LTE ve revize edilmiş 4.0 TFSI motor yenilikleriyle geliyor. 4 litre hacimli 8 silindirli motor 450 beygir (331 kW) güç üretirken sahip olduğu COD (cylinder on demand) teknolojisi sayesinde çok fazla güce ihtiyaç duymadığı durumlarda 8 silindirden 4'ünü kapatıyor. Bu sayede bu kadar güçlü bir motor 100 km'de 9.3 litre yakıt tüketim seviyelerinde kalabiliyor.

 Yenilenmiş A7 ve performans türevi S7 bu yaz sonu itibariyle ilk önce Almanya'dan başlayarak satışa çıkıyor. A7 için başlangıç fiyatı €51,300 olarak açıklanırken S7 ise €82,300 başlangıç fiyat etiketine sahip.



20 Mayıs 2014 Salı

Nissan Pulsar

Nissan Pulsar, daha önce çıkacağına dair haberler almadığımız ve sürpriz bir hamle olarak karşımıza çıktı. 2007 yılında kompakt SUV(CUV) / Crossover segmentinin en önemli atılım taşlarından biri olan Qashqai ile Avrupa ve beraberinde dünya pazarını tam anlamıyla domine eden Nissan, bu modelin yeni neslinin üzerine kurduğu tasarım çizgisini ürün gamına yaymaya devam ediyor. Elektrikli Leaf dışında, üretimi yıllar önce sonlanan Almera'dan bu yana varlık göstermediği C-sınıfı hatchback segmentine iddiali bir geri dönüş yapıyor.


 Japon üreticilerin model isimlendirmeleri konusunda çok çeşitli pazarlara uzun yıllardır hitap etmeleri sebebiyle elleri kuvvetlidir; bunun neticesi olarak küresel pazarda C-sınıfında boy göstermiş Pulsar ismi uygun görülmüş ve en son 2000 yılında üretim bantlarından inen bu isim günümüzde yeniden yollara çıkmaya hazırlanıyor.

                

 Pulsar rekabetin en kızgın olduğu C-sınıfına gelirken eli boş gelmiyor, arkasında Renault-Nissan grubunun iş ortaklığının meyveleri olan başarılı altyapı ve mekanik parçalar var. Renault-Nissan grubunun yeni modellerinin üzerine inşa edildiği Common Module Family (CMF) platformunu kullanacak olan Pulsar, kendilerini yakından tanıdığımız 1.2 DIG-T(tCe), 1.5 dCi, 1.6 dCi ve 1.6 DIG-T motor seçenekleriyle gelecek.


 Yüzbinlerce ünitesi hali hazırda yollarda olan başarılı motor seçenekleriyle şimdiden olumlu intiba uyandıran Pulsar'ın asıl iddialı olduğu konu sunacağı iç mekan genişliği. 2,700mm aks açıklığıyla oldukça geniş bir kabine yer veren araç 692mm diz mesafiyle de sınıfındaki standartları geride bırakırken arka diz mesafesi sıkıntılı D-sınıfı modellere de soğuk terler döktüreceğe benziyor. Bu ölçülerin dışında 4,385mm'lik genel uzunluğuyla Avrupa sokaklarında kendine rahatlıkla yer bulunabilecek makul seviyelerde kalmayı başarıyor.

 Sunduğu teknoloji ve güvenlik donanımlarının zenginliğiyle bildiğimiz Nissan, Pulsar için Hareketli Obje Tespit, Şerit Takip ve Kör Nokta Uyarı sistemleri gibi sektörde yeni ve genelde opsiyon listesinde yer alan güvenlik donanımlarını bir donanım seçeneğinde standart olarak sunacağınının müjdesini veriyor. Bunun yanı sıra yeni Qashqai ile birlikte tanıtılan 2. nesil NissanConnect infotainment sistemi Google servislerini de sunarak yeni Pulsar'da tüketiciye sunulacak teknolojik donanımlar arasında yer alıyor.

 Son olarak Pulsar'ın Avrupa pazarına özel olarak tasarlandığı ve burada geliştirildiği, Nissan'ın Barcelona fabrikasında üretimine başlanacağı ve bu yıl sonbahar başında yollara çıkacağı bilgisi veriliyor. Henüz iç mekana, kumanda ve gösterge paneline dair görsellerin paylaşılmadığı Pulsar'ın yakında daha çok ses getiren geniş kapsamlı bir lansmanının yapılmasını bekliyorum. Güncellemeler olursa yazı içeriğine ekleyip sizleri haberdar edeceğim. 

13 Mayıs 2014 Salı

Yeni Ford Mustang Avrupa'ya geliyor

 Geçtiğimiz yılın sonunda 6. nesli tanıtılan namı diğer "Pony", Ford'un global pazar için tek model - ortak platform kullanmayı öngören One Ford stratejisi kapsamında ilk kez Avrupa'ya özel bir motorla ve Kuzey Amerika pazarından bir kaç hafta sonra Atlantik'in doğu yakasına geliyor.



 90'lı yıllardan beri UEFA Şampiyonlar Ligi'nin ana sponsoru olan Ford, Mustang'in tanıtımını devler liginin ikinci yarısında sahadaki reklam panolarından sürdürüyordu. Bu reklam kampanyasının son ayağında, Avrupa'ya gelecek ilk 500 Mustang, Şampiyonlar Ligi Finali'nin oynanacağı 24 Mayıs günü yalnızca internet üzerinden ön siparişe açılacak. Ford bununla ilgili resmi Youtube kanalında bir dizi video paylaşmış, dilerseniz aşağıda göz atabilirsiniz.

 Avrupa'ya gelecek Mustang'lerin - yakıtı dert etmeyip V6 ve V8'den vazgeçmeyeceklerin dışında- büyük bir kısmına güç verecek yeni 2.3 litrelik 4 silindirli EcoBoost motor 5,600 d/dk'da  285 beygir maksimum güç, 3,000 d/dk'da 414 N·m maksimum tork elde edecek. Henüz gerçek yol koşullarında yakıt tüketimi belli olmayan bu motorun nasıl bir performans ve yakıt ekonomisi sunacağını da 24 Mayıs'tan sonra takip eden günlerde öğrenmiş olacağız.